tag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post7241913348042310591..comments2023-10-22T18:50:27.661+03:00Comments on Fil Uçuşu: Hikayesini arayan sinemaYekta Kopanhttp://www.blogger.com/profile/02509381114963753553noreply@blogger.comBlogger11125tag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-28873650134336312902010-10-19T22:27:32.939+03:002010-10-19T22:27:32.939+03:00Çok güzel bir yazı olmuş sayın Kopan bir fikir de ...Çok güzel bir yazı olmuş sayın Kopan bir fikir de benden çıksın olurmu ;<br /><br /> Sizin çok uzak olmadığınız bir mesleğe Türkiyede Türkçe Dublaj üzerine muhteşem bir film olmaz mı sizce. Eminim siz bile sesinizi duyan(Doktoooor :) insanların verdiği şaşırma ve zevk alma tepkilerinden bıkmışsınızdır. <br /><br />Birde bunu neşeli bir sinema dili ile anlatılmış , dünden bu güne güzel bir hikayede halkın önüne koyduğunuzu düşünsenize , hatta o kadar da uzağa gitmeyelim bu konu üzerine bir bölümlük gece gündüz bile reytingi çiynemezse , beni tükürsün emi :)Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-48463042700368487032010-07-20T17:37:40.489+03:002010-07-20T17:37:40.489+03:00Toplama koro üyeleri 5-6 sene önce emekli oldulars...Toplama koro üyeleri 5-6 sene önce emekli oldularsa hala hayatta olmalılar..Ütopik olacak ama akla başka bir fikri getiriyor bu hikaye: Cumhuriyet kuşağı önümüzdeki yıllarda artık kalmayacak. Bu tip hikayeleri ortaya çıkarmak için bir sonraki nüfus sayımında nüfus memurlarının eline kamera verilse, 3-5 soruyla bu dönemi yaşayan insanlar çıktıkça anılarının videoya alınacağı bir mekanizma kurulsa...sonra kayda değer olanlardan bir belgesel yapılsa...90 yaş üstü 100 bin kişi kalmışsa, yine de ilginç hikayeler için güzel bir havuz olabilirdi.....sevgiler, irte..irtehttp://twitter.com/homenoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-37210528049352912692010-07-20T16:56:27.194+03:002010-07-20T16:56:27.194+03:00YAzı gerçekten çok güzel olmuş. Soruyu twiter'...YAzı gerçekten çok güzel olmuş. Soruyu twiter'da kaçırmışım ama gelen cevaplara ayrıca dikkat etmek gerekli sanırım. Hep bir biyografi var insanların aklına. Hem merak ettiğimiz ama bir türlü tam bilemediğimiz insanların hikayelerini görmek istiyoruz. Demek ki kerkez bir kılavuz arıyor hayatında. Daha doğrusu kendi kılavuzunu diğerleri ile paylaşmak ve çoğalmak.Biraz da o kılavuzu farklı bir gözen bir daha görmek, tanımak ve bilmediklerini öğrenmek. <br />Hani bu yazı bana Türk sinemasının gidişatı ve arayışı hakkında önemli bir fikir verirken diğer taraftan yaşayışı hakkında da bir fikir verdi. Sanki o kadar kaybolmuşuz ki kendi hayatlarımızda o hayatın içinden bir hikaye bulamıyoruz ve bir kahraman kılavuzun hikayesi ile hayatımızda el değmemiş ya da bize ait bir renk yakalama telaşındayız. Belki de bu durumun kendisi bir film hikayesi olabilir. Ne dersiniz?<br />Ellerinize sağlık...uarpakhttps://www.blogger.com/profile/04889960502514703110noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-23556163817754465162010-02-08T13:40:12.436+02:002010-02-08T13:40:12.436+02:00"Fil Uçuşu"nu severek takip ediyorum... ..."Fil Uçuşu"nu severek takip ediyorum... Geçenlerde yeni yeni alışmaya başladığımız sosyal ağ "twitter"da Türk sineması hikayesini, senaryosunu arıyor başlığı altında fikirlerimizi paylaşmıştık. Benim fikrimi blogunuzda yazmanız çok mutlu edici. Hikayenin detaylarını ben de çok fazla bilmiyorum ama futbol maçında tarafı olduğu takım için olabildiğine bağıranların aklından eminim bir gün kadrolu devlet sanatçısı olacakları geçmiyordu... :)<br />Sevgilerimle..<br />Ecesu.Ecesu Sertesenhttps://www.blogger.com/profile/15409545225299488586noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-76436966722887409832010-01-29T21:37:15.076+02:002010-01-29T21:37:15.076+02:00Türk Sineması hikayesini arıyor olabilir ama Türk ...Türk Sineması hikayesini arıyor olabilir ama Türk Yapımcıların 'hikaye' aradıklarını söylemek çok zor.<br /><br />Basit karakterler üzerine inşaa edilen filmlerin günümüzde ne kadar popüler oldukları ve yapımcılarına ne kadar para kazandırdıkları ortada.En basitinden Recep İvedik serisinin ilk iki filminden elde edilen hasılat 66 milyon dolardı yanılmıyorsam.İnanıyorumki bu iki filme yatırılan para 1 milyon doları geçmez.Durum böyle olunca,yapımcılar 'garanti para' peşinde olduklarından haliyle yukarıda bahsettiğiniz alanlara öncelik vermiyorlar doğal olarak.<br /><br />Yazıda adı geçen filmlerden birisine bakalım.Mavi Gözlü Dev'i izleyen seyirci sayısı 276.295<br /><br />Herşey ortada değil mi ? Ben Türk Sineması'ndan pek birşey beklemiyorum artık.csyasoohttps://www.blogger.com/profile/10127784859787251183noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-54323167081992143032010-01-27T22:41:49.445+02:002010-01-27T22:41:49.445+02:00çok birşey demeyeceğim ama sonAt adlı bültenin ilk...çok birşey demeyeceğim ama sonAt adlı bültenin ilk sayısında mavi gözlü dev'in doldurduğu/dolduramadığı şeyle ilgili bir yazı vardı. nazım özelinde değerlerin artılanması gibi.dengehttps://www.blogger.com/profile/16597379163751535317noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-4111372879805730832010-01-27T19:50:41.458+02:002010-01-27T19:50:41.458+02:00O kadar guzel bir yazi olmus ki gun ortasinda isim...O kadar guzel bir yazi olmus ki gun ortasinda isimi birakip okudum sonuna kadar. Ben en cok Köy Enstitüsü fikrini sevdim, cunku bu ulke insanlarinin ilhama ihtiyaci var.ozeozhttps://www.blogger.com/profile/04310188795876030646noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-79864135054875121762010-01-27T19:20:01.028+02:002010-01-27T19:20:01.028+02:00Türk sinemasında son yıllarda film artışı mevcut. ...Türk sinemasında son yıllarda film artışı mevcut. Bu sevindirici bir haber ama bi o kadar da dediğiniz gibi "seyirci ne versen yer" mantığıyla ticari kaygı ön planda olarak savsaklama filmler de yok değil. Büyük filmlerin özellikle reklamsal olarak küçük filmleri yuttuğu gerçeği var. Mesela çok beğendiğim bir film olan " Başka Dilde Aşk" 2 hafta bile gösterimde kalamadı. Bir de çoğu kişi de hala "ben sinemada Türk filmi izlemem" mantığı hakim. Etrafımda o kadar çok insan var ki. Bazı filmleri gördükçe buna hak vermemek elde değil ama kurunun yanında yaşın da yandığı bir gerçek. Ben büyük şehirlerdeki yaşamlar dışında, Türkiye gerçekliğini her açıdan ortaya koyan bir ülke belgeselinin olmasını isterdim. Hem başka hayatları tanımak hem de ülkemizi daha iyi keşfetmek adına önyargıları kıran, vicdan duygumuzu ve yardımseverliğimizi arttırmada etkili olacak bir film.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/13124093670593884964noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-21417183509391803262010-01-27T17:20:38.257+02:002010-01-27T17:20:38.257+02:00Orhan Kemal'i ıska geçmemek gerekir. Büyük ede...Orhan Kemal'i ıska geçmemek gerekir. Büyük edebiyatçıdır, Nazım'la yolları kesişmiştir, sosyalisttir, gibi sebeplerle söylemiyorum bunu. Çoğu edebiyatçımızın hayatlarıyla Orhan Kemal'inkini yanyana koyarsak, onunkinde sıradan bir biyografiden farklı, bir roman başkişisine yakışır olaylar görebiliriz. Zenginlikten düşmüş, ülkesinde yasaklı bir babanın oğlu olmak; buna rağmen fakirlik içinde zengin gururuyla yaşamak, o çelişkide kendi ekmeğini kazanmak için değişik işlerde çalışmak zorunda olmak, sevdiğin işi yapmak için hepsinden caymak, hapislere düşmek, baban gibi yine düşünce meselesinden rejimle çelişir olmak, Adanalı olup da Adana'nın güneyinde bir ülkede çocukluğunu yaşamak ama ölümünün taa Sofya'da denk gelmesi. Ya da bana öyle geliyor, ne bileyim.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/02457046964568985917noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-27906888422839782052010-01-27T14:20:55.486+02:002010-01-27T14:20:55.486+02:00Cidden sıkı bir yazı olmuş, elinize sağlık. Yaşamö...Cidden sıkı bir yazı olmuş, elinize sağlık. Yaşamöyküsü filmi çekmek bir yana daha onları yazmıyoruz bile. Tarih ve edebiyat bölümlerinde yapılıyor zaman zaman akademik ölçüde; ama çoğu "... ve Eserleri" başlığında sığ çalışmalar. Hala bir zevkle okunan "Bir Bilimadamının Romanı" var titizlenerek yazılmış. Kitapçı raflarında yer alan çoğu araştırma ya siyasal bir cepheden anlattığı kişiyi zan altında bırakıyor ya adamın/kadının kirli çamaşırları ortaya çkarılıp tüm büyüsü yok edilmeye çalışılıyor ya da kanlı canlı kavgacı bir adam bir peri masalına oturtuluyor. Hep şikayet ettiğimiz şey var hani: Arşivler düzenlensin, açılsın. Belleğimiz kilitli kaldı kütüphanelerde. Araştırılan kişinin yaşamına dair izler, etrafındaki insanlara dair bilgiler, dönemin koşulları, eşyalar ve daha neler neler. Sonrası da yıldız tozu, hayal gücü. Ama maalesef doğru ve detaylı bilgiye ulaşmak için kırk kapının ipini çekmek gerekiyor, bu da yazarlara zor geliyor. Onlar da oturup kendi hikayelerini yazıyorlar. Oluyor ya da olmuyor! Bence her yazar bir ruh ikizi bir başka sanatçıyı bulmalı kendine (ki zaten vardır mutlaka) , onu yazmalı ve bir senarist dönüştümeli onu karelere...yazıda sıraladıklarınızın hepsi mutlaka birine ruh ikizidir. Ben Tanpınar'ın Mahur Beste'sini Çağan Irmak'tan; Namık Kemal ve dava arkadaşlarını Ezel Akay'dan; Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ını Nuri Bilge Ceylan'dan; Abdülhak Hamid'in rengarenk yaşamını Fatih Akın'dan; Peyami Safa'nın Yalnızız'ını da Zeki Demirkubuz'dan izlemek isterdim... Sipariş gibi olmadı değil mi? Öyle iştah açıcı bir yazı yazmışsınız ki bu tatlı senaryo düşleri gerçekleşsin diye bana arşiv işi verseler yaparım gibi geliyor. Yeter ki bizim şahane yöntemenlerimiz elbet kendi düşleri öncelikli olmak kaydıyla bizim düşlerimize de dünyalarında yer açsınlar.tuğba çelikhttps://www.blogger.com/profile/08368414106984644250noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2619042053204289570.post-62170335326042728712010-01-27T13:35:48.787+02:002010-01-27T13:35:48.787+02:00Gerçekten en sondaki fikir en güzeli. En tatlısı, ...Gerçekten en sondaki fikir en güzeli. En tatlısı, en şekeri. Kalemi kuvvetli bir senarstin elinden çıkan hikaye ile gerçekten "staddan salona" hikayesi çok iyi olur.Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/12832827138519633380noreply@blogger.com